bir saatte, bir gecede,
bir günde, bir ayda
ya da bir senede
yazılabilecek şey değil bütün bunlar..
an gelir bir cümle,
bir kelime ya da
bir harf,
bir sayı,
bir nesne
çıkıverir
aklımın ucundan;
senin için..
bir, iki, üç, dört...
derken toplarım onları
aklımın bir köşesinde
elbet bir gün
serbest bırakacağım zamanı gelince
gidecekleri yerlere..
o zamana kadar beklerim
topladıklarımla,
patlamaya hazır volkanik
bir dağ misali
sadece
doğru zamanı beklerim,
volkanın patlaması,
benim haykırışım için..
ama zaman
beklendiği gibi geçmiyor
bir türlü vakit gelmiyorsa
yavaş yavaş,
kendi içinde, zararı
sanki sadece kendine
olacakmış gibi
patlamaya
ya da
patlama sinyalleri
vermeye başlarım..
Artık bir
umut,
ümit,
yaşama sevinci,
bir amaç
kalmamış gibi gelir..
Bazen
çevremdeki dağların yardımıyla,
bazen de
kendi kendime ateşimi söndürürüm
yaraları da
o kadar sanıldığı gibi
ağır olmaz sanki,
yani öyle umut ediyorum..
Umut ediyorum,
o zaman
hala
bir şans var denebilir..
"Nefes alıyorsak, hala bir umut var demektir", sonuçta..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder