Mayıs 04, 2010

veda..


gözlerim yaşarıyor gecenin karanlığından,
kulaklarım çınlıyor gecenin sessizliğinden..

ve ben sana olan özlemimle hayalimdeki resmine,
sana,
bakıyorum.. sonra yavaş yavaş akmaya başlıyor gözyaşlarım,
çünkü sana bakıyor, kendime kızıyorum..

konuşacak birini arıyorum, gece yarısı.. en yakın dostumu alıyorum yanıma..
çıkarıyorum olduğu yerden.. yakıyorum bir tane kendim,
bir tane de benim gibiler için..

bitene kadar anlatıyorum ona seni
ve benim ne kadar korkak olduğumu.. hak da vermiyor değil ama.. sonra başlıyor birden sorgulamaya..

indikçe derinlere yaram daha bi fena oluyor.. yapma diyorum,
tamam unutayım bırak gitsin
yarım bile kalmamış olmasına rağmen..

ama sonra anlıyorum aslında dost pek bi' acı söyler, aslında bi' daha o duruma düşmememi ister..
iş işten geçmeden, yaralar derinleşmeden..

sabah oluyor, odamın içi
yavaş yavaş aydınlanmaya başlıyor.. birazdan, güneş bulutların arasından göz kırpar
bana doğru.. aydınlatır dünyamı..

işte tam seni unuttuğumun zamanıdır o an.. artık uykusuz gecelere
veda edilen an..

yeni umutlarla başlanan
tertemiz bir sayfa.. ne güzel sadece günün aydınlığı ve benim karanlığım saydığım
senin olmayışın..

iyi ki de olmamışsın..

aslında gerçekten özlemini duyduğum sayfa,
bendeniz tek başına hayatta.. seninle kendimi kandırmış olduğum yaprakları
tek tek çöpe atıyorum üstüne de yalancı dostlarımdan
bazılarını..

yapraklar ve dostlar, ikisi de yanıp gidiyorlar,

bir daha hatırlanmamak üzere..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder